MORFOLOJİ
GERİ DÖNÜŞÜMLÜ ZEDELENME
Hücre Şişmesi : Bulanık şişme
Mikroskobik : Hidropik değişiklik, vakuoler dejenerasyon (ER şimesine bağlı)
Makroskobik : Organda solukluk, turgor artışı, ağırlık artışı
Yağlı Değişiklik : Özellikle hepatosit ve myokard hücrelerinde sık.. İskemik, toksik, metabolik hasara bağlı
Mikroskobik : Sitoplazmada küçük lipid vakuolleri ile mikroveziküler, büyük tek bir vakuol ile makroveziküler yağlanma
Makroskobik : Organ büyük, sarı renkte, parlak ve kaygan
GERİ DÖNÜŞÜMSÜZ ZEDELENME
Hücre ölümü iki şekilde oluşur: Nekroz ve apoptoz
Nekroz : Yaşayan bir dokuda hücre ölümünü izleyerek oluşan morfolojik değişikliklerdir. Işık mikroskobunda 4-12 saat içinde görülebilir hale gelir. Farklı nekroz tipleri görülür. Eğer hücre kendi lizozomal enzimleri ile (otoliz), yada ortamdaki lökositlerin enzimleri ile sindirilirse likefaksiyon nekrozu gelişir ve hücre tamamen ortadan kalkar (enzimatik sindirim). Hücre içi pH çok düşerse, tüm proteinler gibi lizozomal enzimlerde denatüre olur ve otoliz durur. Bu durumda hücre tamamen ortadan kalkmaz ve mikroskobik incelemede hücre hayalleri görülebilir; koagulasyon nekrozu oluşur (protein denatürasyonu). Nekrotik hücrelerin içeriği membrandan sızdığı için inflamatuar yanıta yol açar.
Nekrotik hücrelerde, sitoplazmada bazofili gösteren RNA kaybı ve denatüre proteinlerin eozin bağlaması sonucunda eozinofili artar. Glikojen partiküllerinin kaybı ile homojen görünüm oluşur. Enzimler organelleri sindirdiği için, sitoplazma vakollü görünümdedir. Hücreler sonuçta myelin figürlerine dönüşür. Fagositoz yada kalsifikasyonla sonuçlanır.
Koagulasyon nekrozu : Beyin hariç tüm dokularda hipoksiye bağlı oluşan nekrozdur. Myokard enfarktüsü en iyi örnektir. Hızla büyüyen maliğn tümörlerde de beslenme bozukluğuna bağlı olarak oluşabilir.
Likefaksiyon nekrozu : Beyinde hipoksi – iskemi; tüm vücutta fokal bakteriel ve nadiren mantar enfeksiyonlarında heterolize bağlı olarak oluşur. Apse odakları örnek verilebilir. Sıvı, visköz kitle oluşur.
Gangrenöz nekroz:Ayrı bir nekroz tipi değildir. Özellikle alt ekstremitede dolaşım bozukluğu ile oluşan koagulasyon nekrozu odağına bakteriel enfeksiyonun, dolayısı ile likefaksiyon nekrozunun eklenmesi ile oluşur (Yaş gangren).
Kazeifikasyon nekrozu: Koagulasyon nekrozunun farklı bir şeklidir. En sık tüberküloz enfeksiyou;daha nadiren derin mantar enfeksiyonlarında görülür. Nekroz odağı granülomatöz inflamasyon ile çevrili amorf granüler debris olarak görülür.
Yağ nekrozu : Pankreas dokusu ve peritoneal kaviteye aktive olmuş lipazın sızması ile oluşan fokal yağ dokusu zedelenmesidir. Yağ asitleri kalsiyumla birleşerek beyaz renkli odaklar oluşturur; kalsiyum sabunları denir. Nekrotik yağ hücreleri, bazofilik kalsiyum birikimleri ve çevresinde iltihabi hücreler görülür.
Ayrıca memede travmatik yağ nekrozu görülebilir.İmmünolojik olaylarda, özellikle Tip III aşırı duyarlılık reaksiyonunda, damar duvarında oluşan zedelenme fibrinoid nekrozdur.
Apoptoz : Hücre ölümünün diğer morfolojik biçimidir. Programlı hücre ölümüde denir. Nekroz her zaman patolojik iken, apoptoz fizyolojik ve patolojik olarak oluşabilir.
Fizyolojik:
• Embriyogenesisi sırasında gereksiz bölgelerin ortadan kaldırılması
• Erişkinde hormon bağımlı involusyon: menstrüel sikluda endometrial dökülme, menapozda ovarian foliküler atrezi, laktasyon bitince memede küçülme, kastrasyon sonrası prostatik atrofi
• Kript epiteli gibi sürekli çoğalan hücrelerde, belirli bir sayının korunabilmesi için, hücre delesyonu
• İnflamasyon ve immün reaksiyonlarda, görevi biten hücrelerin ortadan kaldırılması
• Self-reaktif lenfositlerin eliminasyonu
• Viral enfeksiyonlar, tümörler ve transplant rejeksiyonunda sitotoksik T lenfositlerinin hücreleri öldürmesi
Patolojik:
• Zedeleyici etkenlere bağlı oluşan hücre ölümü: radyasyon, kanser ilaçları ile oluşan DNA hasarı, hafif dereceli hipoksi, endoplazmik retikulumda dejenere proteinlerin birikimi ile oluşan stres
• Viral hepatit gibi viral enfeksiyonlarda, enfekte hücrelerin ölümü (Councilman cisimciği)
• Duktus tıkanıklığı sonrasında, pankreas, parotis ve böbrekde parankimal atrofi
• Tümörlerde hücre ölümü
• Mitokondrial permeabilite bozukluğu ile, nekrotik olaylarda apoptozunda eklenmesi
• Liken plan gibi bazı cilt hastalıklarında görülen Civatte cisimciği
Morfoloji
• Hücre büzüşmesi: Hücre küçülür, sitoplazma yoğunlaşır, organeller sıkışır.
• Kromatin kondansasyonu: en karakteristik bulgudur. Kromatin, nükleer membran altında birikir. Nüve birkaç parçaya ayrılabilir.
• Sitoplazmik kabarcık ve parçalar, apoptotik cisimcikleri oluşturur.
• Apoptotik hücre yada cisimcikler, makrofajlar tarafından fagosite edilerek sindirilir.
• Mikroskobik incelemede yuvarlak yada oval, yoğun eozinofilik sitoplazmalı, koyu nükleer fragmanlar içeren, tek yada küçük gruplar halinde, apoptotik hücreler görülür.
• İnflamatuar yanıt oluşturmaz.
Biyokimyasal Bulgular
• Protein yıkımı: Kaspazların oluşturduğu protein hidrolizi ile nüve ve hücre iskeleti zedelenir. Kaspazlar, DNAzları aktive ederek DNA fragmantasyonuna yol açar.
• DNA yıkımı: Endonükleaz aktivitesi, DNAzlar
• Fagositik tanınma: Apoptotik hücre membranlarında fosfotidilserin ve trombospondin ekspresyonu, opsonizasyona yol açar ve fagositoz ile sonuçlanır.
Mekanizma
• Ekstrensek yol: Hücre yüzeyindeki ölüm resptörleri TNF reseptör ailesindendir. En iyi bilinen TNFR1 ve ilişkili olduğu Fas proteinidir. Fas ligand (FasL) ile birleşince kaspazlar aktive olur ve apoptoz devreye girer.
• İntrensek (mitokondrial) yol: Mitokondrial permeabilite artışı ve proapoptotik moleküllerin sitoplazmaya salınımı ile olur. Büyüme faktörleri ve diğer sağkalım sinyalleri anti-apoptotik Bcl-2 protein ailesini uyarır. En önemli anti-apoptotik proteinler Bcl-2 veBcl-x dir. Bcl-2, foliküler lenfomada rol alan onkogendir. Sağkalım sinyalleri kaybolursa, bu iki protein yerini Bak, Bax ve Bim gibi pro-apoptotik olanlara bırakır ve mitokondrial permeabilite artar. Sitokrom oksidaz gibi enzimler salınarak kaspazları uyarır.
Örnekler:
• Büyüme faktörü azalması: hormonların azalması, antijen ve sitokin uyarısı kaybolan lenfoaitler, sinir büyüme faktörü ile uyarılmayan nöronlar…İntrensek mekanizma devreye girer.
• DNA hasarı: Apoptozun fizyolojik olarak maliğn tümör gelişiminden koruyucu etkisi vardır. Bir hücrede mutasyon geliştiğinde önce DNA tamir mekanizmaları devreye girer. Bu mekanizma başarılı olamazsa p53 geni devreye girerek Bax’ı uyarır, apoptozu başlatır ve mutant hücre öldürülerek ortadan kaldırılır. Apoptoz gerçekleşemezse mutant hücre çoğalmaya devam eder ve maliğnite riski artar.
• TNF reseptör ailesi: Self reaktif lenfositlerin apoptozu ve otoimmün hastalıkların engellenmesi bu şekilde olur. TNF apoptoza yol açabilir.
• Sitotoksik T lenfositleri: Enfekte hücreler üzerindeki yabancı antijenleri tanıyarak perforin salgılar. Hücre yüzeyinde delik açılır ve granüllerindeki granzim B (serin proteaz) hücreye girerek kaspazları aktive eder. Ayrıca sitotoksik T lenfositlerinin yüzeyinde FasL bulunur ve apoptoza yol açar.
Henüz üye değil misiniz? Kayıt olun
Üye misiniz? Girişi yapın